-
Vitrin konusu
- #1
Tesla, otonom robotaksi modeli Cybercab için büyük bir geri adım atabilir. Şirketin yönetim kurulu başkanı Robyn Denholm, Bloomberg’e yaptığı açıklamada, yasal gereklilikler nedeniyle aracın direksiyon ve pedallarla üretilebileceğini doğruladı.

Tesla’nın ilk tanıtımında Cybercab, tamamen otonom, yani direksiyon ve pedallardan arındırılmış bir araç olarak tanıtılmıştı. CEO Elon Musk, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada bu tasarımdan ödün verilmeyeceğini ve aracın 2026’da bu şekilde piyasaya çıkacağını söylemişti. Ancak Denholm’un açıklamaları, bu planın değişebileceğine işaret ediyor.
Denholm, “Eğer direksiyon gerekiyorsa, olur. Pedallar gerekiyorsa, onları da ekleriz,” diyerek ABD regülasyonlarına uyum sağlamak için esneklik gösterebileceklerini belirtti. Bu kararın arkasında ise çok somut bir neden var: ABD Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi (NHTSA), mevcut yasalar kapsamında bir üreticinin yılda en fazla 2.500 adet direksiyonsuz araç satmasına izin veriyor. Tesla bu sınırı aşmak ve Cybercab’i kitlesel bir ürün haline getirmek istiyorsa, direksiyon ve pedalları araçlarına eklemek zorunda kalabilir.

Bu istisna, NHTSA’nın “Part 555” olarak bilinen geçici muafiyet düzenlemesi kapsamında yer alıyor. Bu düzenleme, güvenlik standartlarına tam olarak uymayan araçların belirli sayıda satışına izin veriyor. Ancak bu sayı, Tesla’nın planladığı robotaksi filosu için yetersiz. Denholm, “Eğer bir aracı satabilmek için bir şey eklememiz gerekiyorsa, düzenleyicilerle birlikte çalışarak bunu yaparız,” dedi.
Tesla, son dönemde yatırımcı baskısı altında. Hissedarlar, şirketin yalnızca yüksek fiyatlı araçlar üretmek yerine daha erişilebilir bir model sunmasını istiyor. Musk ise geçtiğimiz yıl “25.000 dolarlık ama robotaksi olmayan bir aracın anlamı yok” demişti. Bu açıklamadan sonra, uygun fiyatlı “Model 2” projesi iptal edilmiş, yerine Model Y ve Model 3’ün sadeleştirilmiş versiyonları çıkarılmıştı.
Ancak bu modeller beklenen ilgiyi görmedi. Şirket şu anda Musk’ın şirkette kalması için 1 trilyon dolarlık bir ödeme paketini hissedarların onayına sunmuş durumda.

Peki, direksiyon ve pedallar geri gelirse Cybercab alıcı bulabilir mi? Teorik olarak evet, ancak araç iki kapılı ve iki koltuklu bir tasarıma sahip olduğundan hedef kitlesi oldukça dar. Ayrıca Tesla, Cybercab’i sürücü odaklı bir otomobil olarak değil, tamamen konforlu bir taksi deneyimi sunmak için tasarladı. Musk, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada “Cybercab yüksek hız ya da keskin manevralar için değil, yumuşak ve güvenli bir sürüş için tasarlandı” dedi.
Buna rağmen Denholm’un açıklamaları, aracın teknik olarak direksiyon ve pedallarla uyumlu olabileceğini gösteriyor. Cybertruck’ta kullanılan steer-by-wire teknolojisi sayesinde bu eklemelerin yapılması mümkün görünüyor.
Ancak işin pazarlama tarafı hâlâ belirsiz. Direksiyon ve pedalların geri dönmesi, Tesla’nın robotaksi vizyonuna ters düşüyor. Üstelik iki koltuklu bir aracın geniş bir kitleye hitap etmesi zor. Yine de uygun fiyatlı bir Tesla modeli, EV pazarında “kapış kapış satılma” potansiyeline sahip.

Tesla’nın ilk tanıtımında Cybercab, tamamen otonom, yani direksiyon ve pedallardan arındırılmış bir araç olarak tanıtılmıştı. CEO Elon Musk, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada bu tasarımdan ödün verilmeyeceğini ve aracın 2026’da bu şekilde piyasaya çıkacağını söylemişti. Ancak Denholm’un açıklamaları, bu planın değişebileceğine işaret ediyor.
Denholm, “Eğer direksiyon gerekiyorsa, olur. Pedallar gerekiyorsa, onları da ekleriz,” diyerek ABD regülasyonlarına uyum sağlamak için esneklik gösterebileceklerini belirtti. Bu kararın arkasında ise çok somut bir neden var: ABD Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi (NHTSA), mevcut yasalar kapsamında bir üreticinin yılda en fazla 2.500 adet direksiyonsuz araç satmasına izin veriyor. Tesla bu sınırı aşmak ve Cybercab’i kitlesel bir ürün haline getirmek istiyorsa, direksiyon ve pedalları araçlarına eklemek zorunda kalabilir.

Bu istisna, NHTSA’nın “Part 555” olarak bilinen geçici muafiyet düzenlemesi kapsamında yer alıyor. Bu düzenleme, güvenlik standartlarına tam olarak uymayan araçların belirli sayıda satışına izin veriyor. Ancak bu sayı, Tesla’nın planladığı robotaksi filosu için yetersiz. Denholm, “Eğer bir aracı satabilmek için bir şey eklememiz gerekiyorsa, düzenleyicilerle birlikte çalışarak bunu yaparız,” dedi.
Tesla, son dönemde yatırımcı baskısı altında. Hissedarlar, şirketin yalnızca yüksek fiyatlı araçlar üretmek yerine daha erişilebilir bir model sunmasını istiyor. Musk ise geçtiğimiz yıl “25.000 dolarlık ama robotaksi olmayan bir aracın anlamı yok” demişti. Bu açıklamadan sonra, uygun fiyatlı “Model 2” projesi iptal edilmiş, yerine Model Y ve Model 3’ün sadeleştirilmiş versiyonları çıkarılmıştı.
Ancak bu modeller beklenen ilgiyi görmedi. Şirket şu anda Musk’ın şirkette kalması için 1 trilyon dolarlık bir ödeme paketini hissedarların onayına sunmuş durumda.

Peki, direksiyon ve pedallar geri gelirse Cybercab alıcı bulabilir mi? Teorik olarak evet, ancak araç iki kapılı ve iki koltuklu bir tasarıma sahip olduğundan hedef kitlesi oldukça dar. Ayrıca Tesla, Cybercab’i sürücü odaklı bir otomobil olarak değil, tamamen konforlu bir taksi deneyimi sunmak için tasarladı. Musk, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada “Cybercab yüksek hız ya da keskin manevralar için değil, yumuşak ve güvenli bir sürüş için tasarlandı” dedi.
Buna rağmen Denholm’un açıklamaları, aracın teknik olarak direksiyon ve pedallarla uyumlu olabileceğini gösteriyor. Cybertruck’ta kullanılan steer-by-wire teknolojisi sayesinde bu eklemelerin yapılması mümkün görünüyor.
Ancak işin pazarlama tarafı hâlâ belirsiz. Direksiyon ve pedalların geri dönmesi, Tesla’nın robotaksi vizyonuna ters düşüyor. Üstelik iki koltuklu bir aracın geniş bir kitleye hitap etmesi zor. Yine de uygun fiyatlı bir Tesla modeli, EV pazarında “kapış kapış satılma” potansiyeline sahip.